ÇOCUKLARDA OBEZİTE VE 
BESLENME ALIŞKANLIĞININ ÖNEMİ




Obezite görülme sıklığı ve kilolu insan sayısı hızla artmaktadır. Hazır ve paketlenmiş gıdalar, şeker içerikli gıdalar, yaşam koşulların hareketsizliğe sebep olması, çalışma temposuna bağlı aile içi öğün saatlerinin düzensizliği gibi birçok sebep, önümüze büyük-küçük kilo problemini ve buna bağlı hastalıkları getirmektedir. Ancak obezitenin görülme yaşı gittikçe düşmektedir. Çocukluk çağında görülen obezite 1990lı yıllardan sonra hızla artış kazanmıştır. Obezitenin artmasıyla, buna bağlı; diyabet, hiperlipidemi, insülin direnci gibi hastalık sayısı da artmış, görülme yaşı çok düşmüştür (6-11 yaş).

Obezite herkesin bildiği gibi vücutta depolanan yağ miktarının fazla olmasıdır. Çocukluk çağındaki obezitenin %90’ ı büyüme için gerekenden fazla kalori alımına bağlıdır. Yani çocuklarımıza yanlış beslenme alışkanlıkları kazandırdığımız içindir. Şunu unutmayın ki çocuk önce ailede gördüğünü uygular…

Bu konuda biz ailelere düşen görevler nelerdir?

1)      Paketlenmiş, hazır ve şekerli gıdalardan uzak durmak…
Televizyonda, markette, komşuda her yerde karşımıza çıkan bu ürünlerden nasıl uzak duracağız dediğinizi duyar gibiyim. Elbette yasaklar daha çekicidir ve gizli yemeye iter. Burada önemli olan davranış değişikliği sağlamak ve tüketim sıklığını azaltmaktır. Çocuğunuzun yaşına göre belirli peryodlar belirleyin. Haftada bir, iki haftada bir gibi… Bu onun özel günü olsun. Bu özel günde istediği bir abur cuburu seçmesine izin verin.  Bu her gün kontrolsüz yemesinden biraz daha iyidir. Elbette ki hiç yememesi en iyisidir fakat mücadele edemiyorsanız bu yolu kullanın. Diğer günler bu konuda taviz vermeyin, sabırlı ve kararlı davranın.

2)      Evde hamburger cips yapın…
Yağ miktarı oldukça yüksek olan, menü tipi fast food ürünlerin kalorileri çok yüksektir. Neredeyse tüm gün alınması gereken kalori miktarına denk gelmektedir. Henüz çocuğunuz tanışmadıysa bunlarla hiç tanıştırmayın. Ancak daha önce yediyse ve sürekli ister hale geldiyse evde alternatifler yapın. Daha sağlıklı ekmeklerle, ev yapımı köfte ile fırında patates kızartması sunun. Dışarda bu ürünleri daha sağlıklı ve kaliteli yapan yerleri tercih edin ancak gene de tüketim sıklığını azaltın. Ayda bir ya da iki ayda bir gibi… Yufkadan evde cips yapın.
(Bir tane yufkayı küçük parçalara bölün. 1-2 tatlı kaşığı biber salçası+2 çorba kaşığı zeytinyağ ve istediğiniz baharat ile harmanlayın. Yağlı kağıt üzerine çok üst üste gelmeyecek şekilde yerleştirin. 200 derece fırında kızarana kadar pişirin.)

3)      Kahvaltı alışkanlığını ihmal etmeyin…
Kilolu çocukların çoğu kahvaltı alışkanlığı olmayan çocuklardır. Herkes için gerekli olduğu gibi çocuklarımız için de gereklidir. Kahvaltı yapmadan evden çıkan ya da poğaça ve hazır meyve suyu ile kahvaltıyı geçiştiren çocuklarda kilo problemi kaçınılmazdır. Yumurtası, peyniri, cevizi,  tam tahıllı ekmek ve mevsim sebzesi, pekmezi ile dengeli bir kahvaltı yapmaları gerekir. Kahvaltı yapmadan güne başlayan çocuklar halsiz, bitkin ve okulda performansı düşük olurken öğle yemeğinde daha fazla kalori alma eğiliminde olurlar.

4)      Siz de sağlıklı beslenin…
Çocukların yanlış beslenme alışkanlıklarının sebebi ne yazikki biz anne-babalardır. Evde yemek seçen ebeveynin olduğu bir ortamda çocuğun seçmemesi mümkün değildir. Kendi yemediğiniz şeyi ona yedirmekte güçlük çekersiniz ve yemek yedirmek savaş haline gelir.
Sevmediğiniz bir gıdayı yemek size zor gelebilir. Ama önceliğiniz çocuğunuzsa; nefret ettiğiniz pırasayı, karnabaharı çocuğunuz sizin tabağınızda görmeli. Bir kaşık olsun alarak sizin de yemek seçmediğinizi, sağlıklı beslendiğinizi görmelidir.
Ayrıca anne-baba-çocuk arasındaki olumsuz ilişkiler çocuğun ruhsal yapısını etkileyip aşırı yeme ya da yemeği reddetmeye sebep olabilir. Bu tarz durumlarda anne-baba, anne-çocuk, baba-çocuk ilişkisi sorgulanmalı ve uzmandan yardım alınmalıdır.

5)      Televizyon, bilgisayar karşısında yemek yeme…
Obezite sıklığı, 4 saatten daha fazla televizyon izleyen çocuklarda, 1 saat ya da daha az izleyen çocuklara göre daha yüksek olarak saptanmıştır. Bunun sebebi tv, bilgisayar karşısında doyduğunu anlamayan, ne yediğinin farkında olmayan çocuklardır.

6)      Çantasında sağlıklı atıştırmalıklar bulunsun…
Dışarıya çıkarken çantasına kuruyemiş, meyve ve su koyun.  Dışarda atıştırmalık istediğinde ona bunları sunun. Markete girip abur cubur almayın. Bu durumu alışkanlık haline getirmesini sağlayın. Siz de çantanızda bunlardan bulundurun.

Çocuğun ilk eğitim yeri ailedir. Beslenme eğitiminde en temel unsurlar; sabır-kararlı tutum ve ebeveynlerin doğru beslenme alışkanlıklarıdır. Sabırlı ve kararlı olursanız, kendiniz de beslenme konusunda dikkatli davranırsanız, çocuğunuz da bu durumdan olumlu yönde etkilenecektir.  Şunu unutmayın ki yapılan araştırmalarda her iki ebeveyn obez ise çocuğun  obez olma oranı %80, yalnızca biri obezse %50, ikisi de obez değilse oran %9’ dur.


DİYETİSYEN ELİF YILDIZ


EYLÜL AYI, DETOKS AYI

Yaz tatilleri bitti. Tatil boyunca yenildi, içildi; havuz başında, deniz kenarında atıştırmalıklar arttı. Tüm yılın stresi , acısı tatilde yiyerek,  gezerek, yüzerek çıkartıldı.  Tabii buna bağlı olarak tartıdaki rakamlar arttı. Şimdi ise arınma zamanı.



Detoks ayı

Alkol tüketimi, sağlıksız beslenme ve yüksek kalorili atıştırmalıklar, tatilde uyku düzeninin değişmesi;  vücudun normal ritmini bozmaya başlar ve toksin birikimi gerçekleşir.  Bu durum da çabuk yorulma, sürekli yorgunluk hali, sindirim şikayetlerine sebep olabilir. Bu sebeple tatilin vücudunuzdaki yükünü atmak için eylül ayı detoks için uygun bir aydır.
Detoks; sürekli sebze suları, meyve karışımı-suları tüketmek, hızlı kilo vermek değildir. Karaciğer, böbrek gibi organları toksinlerden arındırmaktır. Peki arınmak için neler yapılması gerekir?

1)      Bir gece öncesinden hazırlanmış 1 L suya; 1 parmak taze zencefil, ½ yeşil elma, ½ limon, birkaç dal maydanoz, birkaç dal taze nane ve 1 adet salatalık koyup bekletin. Ertesi gün bu suyu içerek güne başlayın ve öğleye kadar bu suyu bitirin.

2)      Hayatınıza sporu yerleştirin. Spor, sadece kilo vermek amaçlı değil; genç kalmak, sağlıklı ve dinç olmak, toksinlerden arınmak ve yaşam kalitesini arttırmak için de yapılmalıdır.

3)      Rezene, papatya, kiraz sapır, mısır püskülü gibi bitkilerin çaylarını tüketin. Demleme usulü hazırlayın.

4)      Detoksun olmazsa olması sebze ve meyvelerdir. Her öğünde zeytinyağlı sebze yemeği, bol limonlu çiğ salata tüketin. Ara öğünlerde barsaklarınızı toksinlerden arındıracak kefir ve yanına meyve tüketin (ikisini blendırdan geçirip meyveli kefir yapabilirsiniz).

5)      1 tabak ince kıyılmış maydanoz, dereotu, taze nane, roka, tere gibi yeşillikleri ince ince doğrayın. Üzerine 1 çay bardağı lor peyniri (içine çörek otu, pul biber, karabiber,zerdeçal, az kaya tuzu koyun) dökün. Sabahları kahvaltınızı bu sağlıklı, sizi dinç ve tok tutacak karışım ile yapın.

6)      Vücudun mineral eksikliğine karşı günde 2 tane maden suyu için. (Tansiyon hastalar sodyumu azaltılmışları kullanabilir.)

7)      Her türlü sebze yemeği, çiğ salata, söğüş sebze, yoğurt gibi yiyeceklerin üzerine limon sıkın. Direncinizi arttırsın.


Ve en önemlisi uyku! Düzenli ve yeterli uyku enerjinizi arttırır, yaptığınız detoks uygulamalarını destekler.

EV YAPIMI CİPS

SOS: 2 tatlı kaşığı biber salçası+3 çorba kaşığı zeytinyağ+istediğiniz baharatlar (karabiber, pul biber, toz kırmızı biber, zerdeçal, himalaya tuzu, kuru nane)

YAPILIŞI: Yufkayı kare kare kesin, sosa iyice batırın ve sosu hepsine yedirin. Yağlı kağıda dizin (üst üste gelebilir). Önceden ısıtılmış fırında 180 derecede kızarana kadar pişirin.

Afiyet olsun.